Mutlu Prens özeti?

Ülkenin çok ünlü bir heykeliydi. Bulunduğu yerde olanlar bunu çok severlerdi. Mutlu prensin bir özelliği vardı oda çok değerli taşlarla elmaslarla süslenmiş olmasıydı. Kent halkı ona Mutlu Prens adı vermişlerdi. Bu mutlu prensi kendini beğenmiş, yararsız bir heykel olarak ta görenler vardı. Sıcak mevsimler geçmiş artık soğuk havalar gelmeye başlamıştı. Sıcak ülkelere göçen kırlangıç sürüleri biraz dinlenmek için kent dışındaki göl dinlenme yeriydi. Dinlendikten sonra kırlangıçlar yola koyuldular ama birinin aklı göldeki bir sazda kaldı ve arkadaşlarının yanından ayrıldı göldeki saza gitti. Kentin üstünden geçerken, parkın ortasındaki heykel ilgisini çekti. Heykelle tanışmak için mutlu prensin ayaklarının arasına kondu, mutlu prensle konuştular kırlangıç sözünü tamamlamıştı ki kırlangıcın kanatları arasına bir yağmur damlası düştü. Kırlangıç onu yağmur damlası zannetti ki bir baktı mutlu prens ağlıyor sonra mutlu prens kırlangıçtan 3 tane bir dilek istiyor kırlangıçta hepsini yapıyor. Çünkü mutlu prensi üzmek istemiyor, her bir görev için üstündeki değerli taşlar gidiyor. 2-3 gün geçtikten sonra oradaki halk bir bakıyorlar kırlangıç ölmüş ve oranın belediye başkanı işçiler kızıyor ve mutlu prensin heykelini yıktırarak kendi heykelini yaptırıyor, kırlangıcı da çöpe atıyorlar. Oradaki çalışan işçiler mutlu prensin kalbini kıramıyorlar. O sırada yeryüzünde 2 şey aramaya çıkan bir meleğin bu kente uğradığı söyleniyor. Halk meleğin çöpe atılan kırlangıç ölüsü ile mutlu prensin erimeyen kurşun kalbini alarak yükseldiğini söylüyordu. Çünkü halk diyordu ki "kırlangıç ve mutlu prensin iyilik dolu yürekleri dünyanın en değerli varlıklarıydılar" ...