Yaşlı Adam ve Deniz özeti?

1Cevaplar
  1. #1
    Gast Üyenin Avatarı
    Gast

    Varsayılan Yaşlı Adam ve Deniz özeti?

    Sorum şu:
    Yaşlı Adam ve Deniz özeti?

  2. #2
    derindeniz Üyenin Avatarı
    derindeniz Çevrimdışı

    Title
    Erfahrener Benutzer
    Üyelik Tarihi
    03.01.2013
    Mesaj
    970

    Varsayılan

    Yaşlı Adam ve Deniz özeti

    Golf Stream’de küçük teknesiyle yalnız başına avlanan ihtiyar bir balıkçı vardı. Zayıf, kavruk yüzü kederli, ensesi kırış kırış bir adamdı.Yanakları, güneşin tropik denizlerde meydana getirdiği yansımaların esmer lekeleriyle kaplıydı. Bu lekeler yüzünde aşağı çenesine kadar iniyordu. Elleri, oltasına takılan ağır balıkları çekerken açılan yarıklarla yol yoldu. Ne var ki bu yarıkların hiçbiri taze değildi. Bu yaralar bir çöl kuraklığını andıran balıksız günler kadar eskiydi .

    Tam seksen dört gündür tek bir balık tutamadan dönüyordu. İlk kırk gün yanına birde çocuk almıştı. Fakat birbiri ardına birçok gün eli boş döndükten sonra çocuğun ailesi, ihtiyar balıkçının artık talihsizlikten de beter bir salao’ya uğradığına inanarak, çocuklarını ilk hafta içinde üç güzel balık yakalayan bir başka tekneye vermişlerdi. İhtiyar balıkçının her gün ufacık teknesiyle eli boş dönüşünü görmek çocuğU pek üzüyordu. Teknenin gelişini görünce hemen aşağı sahile, olta yumaklarını, sereni, zıpkını, yelkeni taşımak için eski ustasının yardımına koşuyordu. Çocuk ihtiyar balıkçıya büyük bir hayranlık duyuyordu, çünkü herşeyi ondan öğrenmişti. Ama onun yanından ayrılmak zorunda kaldığı içinde bir o kadar da üzgündü. Çocuk ihtiyarın yanından ayrılmasına rağmen bütün boş vakitlerini onunla geçiriyordu. İhtiyar balıkçıda her sabah çocuğun evine giderek onu uyandırıyor ve sahile birlikte iniyorlardı. İhtiyar, çocukla balığa çıktığı günleri çok özlüyordu. ihtiyar teknesini yükleyip, gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra yavaş yavaş denize açılarak uzaklaştı. Hava kararmaya başladığında çocuk sahilde yine ihtiyarı bekliyordu. Ama ihtiyar o günde hiç balık tutamadan geri dönüyordu, çocuk bunu öğrenince yine çok üzüldü ve o gün tuttuğu iki büyük balığı ihtiyara verdi ve balıkları yem olarak kullanmasını istedi.

    İhtiyar ertesi sabah, güneş doğmadan, bir gün o hayalini kurduğu kılıç balığını yakalayacağına olan inancıyla tekrar denize açıldı ve okyanusun bereketli olduğunu umduğu bir köşesinin yolunu tuttu. İhtiyar balıkçı bu sefer çok uzaklara gitmeye karar vermişti. Koyun çevresinde haftalarca uğraştım, yine bişey tutamadım diye düşünüyordu.
    Denize açılalı üçüncü gün olmuştu. Ve balık, teknenin etrafında dönüp duruyordu. Yaklaşık iki saat, balığın bu dönüşleri devam etti. Ancak, her dönüşü daha kısa oluyordu. Anlaşılan oydu ki, balık da son kozunu oynuyordu. Yaşlı denizcinin de balıktan farkı yoktu.
    Saatlerce, balık dondu, zıpladı. Gitti, geldi. Yaşlı balıkçı neredeyse pes etmek üzereydi ki, sonunda, balığın yaklaştığı bir anda zıpkınını saplamayı başardı. Zıpkını yiyen dev balık birden bire canlandı ve hızla uzaklaştı. Belli ki o da son kozlarını oynuyordu. Yaşlı adamın gözleri karardı, başı döndü. Yine de oltanın ipini yavaşça gevşetmeyi becerebildi. Bir müddet sonra baktığında, balığın suyun üstünde kımıldamadan durduğunu gördü.
    Şimdi de balığı taşımak için, kafasını toparlamalıydı. En azından yedi yüz kilo gelirdi. Önce, baş tarafına gidip, solungaçlarından ipi geçirdi. Böylece, balığı sandalın baş, orta ve kıç tarafına bağladı. Sonra da yelkenleri açarak, yavaş yavaş yol almaya başladı.
    Kan kokusunu alan bir köpek balığı, yaklaşık bir saatten beri kayığın ve balığın peşindeydi. Bİr müddet sonra yaklaştı ve balıktan kocaman bir et parçası kopardı. Yaşlı balıkçı, zıpkınım olanca hıncıyla tam gözünün üstüne saplayarak, onu öldürdü. Ancak, kan kokusunun artması hiç de iyi değildi.
    Nitekim çok geçmeden iki köpek balığı daha göründü. Yaşlı adam bütün gücü ve ustalığıyla, ikisinin de hakkından gelmeyi başardı. Ancak, bu zamana kadar, balığının dörtte bîri de saldırganlar tarafından yenilmişti.Kayık gidiyor, ama henüz hiçbir ışık gözükmüyordu. Gece olunca, bu sefer sayısını bilmediği köpek balığı hücumu başladı. Artık karşı koymanın faydasız olduğunu biliyordu. Yine de, sopası ile elinden geldiği kadar vurdu, vurdu. Sopası yitince, dümenin tahta kolunu kaptığı gibi, balığın başına saldıran köpek balığına, gücünün son kırıntılarım toplayarak, yine tüm hıncı ile vurdu. Son köpek balığı buydu. Ancak, yenecek bir şey de kalmamıştı.
    Şimdi tek hedefi, evine varmaktı. Bütün ustalığını kullanarak, saatler sonra küçük limana girdi. Tekneyi elinden geldiğince yanaştırıp, bağladı. Sonra da sereni toplayıp sırtına attı ve evin yolunu tuttu. O kadar yorgundu ki. Eve varır varmaz hemen uyudu.
    Sabahleyin çocuk kapıyı açıp girdiğinde, yaşlı balıkçı halen uyuyordu. Çocuk onun ellerini görünce ağlamaya başladı. Sonra kahveden kahve aldı ve yaşlı adamın yanma döndü. Uyanıncaya kadar başından ayrılmadı. Uyanınca, kahvesini uzattı.
    Çocuğu görünce, “Yendiler beni Manolin, yendiler beni” dedi. Çocuk da, “sem balık değil ötekiler yendi” diye karşılık verdi. Sonra, yaşlı adam yeniden uyudu. Çocuk hep başındaydı. Artık ne olursa olsun, yaşlı adamla beraber balığa çıkacaktı. Çünkü o usta bir balıkçıydı ve ondan öğreneceği çok şey vardı.

Benzer Konular

  1. Yaşlı adam ve deniz kısa özet vikipedi?

    sorular forum içinde, yazan Gast
    Cevap: 0
    Son Mesaj: 21. 02. 2017, 00:00
  2. Cevap: 1
    Son Mesaj: 16. 12. 2014, 20:17
  3. Ihtiyar balıkçı ve deniz özeti?

    sorular forum içinde, yazan Gast
    Cevap: 0
    Son Mesaj: 30. 09. 2013, 20:42
  4. Yasli balikci ve deniz ozeti?

    sorular forum içinde, yazan Gast
    Cevap: 0
    Son Mesaj: 24. 09. 2013, 11:03
  5. Aylak Adam kitabının özeti?

    sorular forum içinde, yazan Gast
    Cevap: 0
    Son Mesaj: 30. 06. 2013, 18:20

Bu konuyu okuyan üyeler: 0

Şu anda listelemek için üye yok.
Bu site tanımlama bilgilerini kullanır. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz. Gizlilik Politikası